Hannibal wrote:
Sondan başlayayım.
Ermenilerle ilgili 1.Dünya savaşı döneminde olan olay, soykırım olarak nitelenemez.Bir katliam söz konusu, ancak bu bir soykırım değil.İkisi arasında çok çok küçük nüans farkı var diye düşünüyorum.
Üst düzey ülkeler ve demokrasiler bu konuyu Ermeni'lerin karşılaştığı bu durumu " soykırım " olarak tanırlar ise ileride başımıza çok çorap örülebilir.Onlar da bunu " ellerinde sopa göstermek " anlamında kullanıyorlar zaten.Çeşitli yaptırımlar, ambargolar...v.b. gelebilir.Bu da bu ülke toplumunun büyük sorunu olmaya başlar.
Ama biz biraz da bunları hakeden bir toplumuz.Alevilere bakış açımızı, farklı inançtaki insanlara bakış açılarımızı bir gözden geçirirsek, pek de sağlam pabuç değiliz açıkçası.
Toprak ve tazminat talepleri gelir bir sonraki adımda. Bu tür konular siyasetçilerin elinde maalesef birer sopaya, yaptırım aracına dönüşüyor.
Tarihi tarihçilere bırakmak, klişe bir ifade gibi gelebilir ama bence bu konuda yapılması gereken ilk şey. Türkiye iktidarda kimin olduğundan bağımsız olarak yıllardır karşılıklı komisyon + arşivlerin açılmasını teklif ediyor ama karşı taraf müzakere koşulu olarak Türkiye'nin soykırımı tanımasını istiyor. E böyle de olmaz ki.